İstanbul’un Oyuncak Müzesi’nde ( Tel: 0216 359 45 50, www.istanbuloyuncakmuzesi.com, pazartesi günleri kapalı) sergilenen 5.000’den fazla oyuncağı, müzenin sahibi Sunay Akın uzun yıllar boyunca toplamış;
oyuncaklardan en eskisi 1817 yılı Fransız yapımı bir keman. Oyuncakçı dükkanı gibi düzenlenen bölümde, bir zamanlar Eyüp’te yapılan tarzda oyuncaklardan örnekler bulacaksınız. Tren yolu kompartımanını andıran odaya ve bir denizaltı gibi olan tuvaletlere çocuklar bayılıyor; zemin katta karşınıza çıkan şık kafe ise ebeveynleri büyülemek için tasarlanmış. Avluda Türk halk kahramanları Nasreddin Hoca ve Keloğlan’ın büyük modelleri var. Müzeye çocuklarını getirmek için geliyor aileler; müzeden çıktıklarında ise, geçmişle kucaklaştıklarını ve bu karmaşık şehrin tüm yorgunluğundan arındıklarını hissediyorlar. Burasını sadece çocuklar için kurulmuş bir mekan olarak düşünmek bir hata. Müze, Ömerpaşa Caddesi, Dr. Zeki Zeren Sokak’ta; Göztepe otobüs durağındaki işaret levhalarıyla kolaylıkla bulabilirsiniz.
Zürafa Şeklinde Sokak Lambası
Dünyanın neresinde zürafa şeklinde sokak lambası görürsünüz? Zürafalara gelince, onlar eğitim bakanlarından Mehmed Münif Tahir Paşa’nın (1830-1910) Erenköy’de bulunan ve “Zürafalı Köşk” olarak adlandırılan evinin bahçesindeki heykelin kopyaları. Tahir Paşa sıradan bir bakan değilmiş. Hayatı boyunca geleceğin yapılandırılmasında çocuğun ve dolayısıyla eğitimin önemini vurgulamaya çalışmış. Bu konu hakkında çeşitli çalışmalar yaptırmış. Köşkü ise maalesef “modern!” yapılaşmadan nasibini almış.